Freitag, 25. Juni 2010

HAYVANSAL ürünler ( KOYUN )

Koyunlar cok sirin canlilardir,
biz insanlar onlari,
etleri,
tüyleri,
sütleri icin besleriz.
koyunlarin yavrularina kuzu denir,yavrulari da pek sekerdir.
Ama hemen hemen tüm koyunlarin yasamla olan son temasi
dramatik bir sahne ile son bulur...

Koyunlari Türkcede Coban diye tarif edilen insanlar Güderler,koyunlar yesil alanlar da otlayarak besiye cekilir,güzelce beslendikden sonra..korkunc sonlarina dogru bir sabah ansizin yola cikarlar...

insanlar ile koyunlar birbirlerine cok benzerler.
Koyun diye adlandirilan bu sirin memeliler,
meraksiz alik suratlari ile, yesil bir alan gördüklerinde
mutlu bir yüz ifadesiyle otlarlar.
onlarin merak etmek,ögrenmek ,gelismek,daha iyi meralarda otlamak diye bir kaygilari hic yoktur.

Bu güzel canli türü dünya var oldugundan beri,güdülmeden edemezler,
hep isterler ki basimizda bir zalim cobanin degnegi sallansin,
merak edip ögrenme,
kisilik gelistirme yetenekleri olmadigi icin,
kendine bir yön tayin etme bir yasam kurma,
ic güdüleri de dogal olarak yoktur.

Kisilikleri bir mum alevinden daha ciliz olan bu Güzel Hayvanciklarin,
En belirgin özelliklerinden biri ise
toplu halde hareket etme dürtülerinin inanilmaz derecede gelismis olmasidir,
hic bir amaca yada akla hizmet etmese de,
sürü halinde yasayan bu hayvanlar,
sürüden kopan bir baska koyunun ardindan
bilincsizce ve bir aptal cesareti ile haraket etmeyi en büyük hünerlerden sayarlar...

Buna biz Fizik`de sürü pisikolojisi deriz,
ve insan oglunun bazi güc anlatim kosullarinda
bu deyim, cok ise yarar...

Koyunlar kendileri ile benzerlik gösteren toplumlar icin,
asirlar boyu yol gösteren degerli hayvan türlerinden biri olarak
yüzyillar boyu var oldular,
ve hep var olacaklar...

Ersoy Cav 2010

Donnerstag, 24. Juni 2010

Vatan Annemiz ( Türkiye )

Vatanin,bu mevsimlerde,insanin yüzünü tatli tatli oksayan bir havasi var.Onun koynunda olmak,bir annenin koynunda olmak gibi.Ama bu Anne,vaktinden önce,yipranmis,hirpalanmis,saclari agarmis,yüzünde derin aci dolu cizgiler var.

Türkiyede iken,onlarin,iste onlarin yüzüne baktim hep,otobüs duraklarinda,beklesen,
kaldirimlarda bir bos vermislik edasiyla yürüyüp giden,
Halkin yüzüne baktim hep...

Bir kadinin ellerinden tutuyordu cocuk,
kadin bezgindi,
Cocuk haliyle cocuk...
Asvaltlardan,insanin yüzünü örseleyen sicak fiskiriyordu havaya.

Kadinlarin kaygili bakislarindan,adamlarin alnindaki cizgilere gectim,
Sonra iscilerin nasirli ellerinden,
Yorgun argin eve giden ögretmenlerin soluklarina....
Nicin böyle yalniz ve mutsuzdular,
Nicin tarihler boyunca en belirgin özellikleri olan,
`` Hosgörü`` den uzaktilar...


Iste böyle insan tenindeki izlerde dolasirken,
düsündüm bir an,
Bu ülke üc tarafi muazzam denizlerle cevrili bir yarimada,
Her bölgenin kendine özgü ,bir kültürü var,
Corak topraklarina bile ,bir gayreti insan eli degdiginde,
Cennete dönüyor da kupkuru alni,
Sonra `` Asik veysel`` in sazi beliriyor bugulu düsüncelerin icinde,
Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Gine beni karşıladı gülinen
Benim sadık yarim kara topraktır
. . .

Düsünceler birbirlerine carpadursun aklimin icinde...

Gelip dayandigim bir yer var...

Bu Güzel ülkede,
Aslinda kimin hangi irkdan,hangi boydan ve hangi dinden geldiginin bir önemi yok,
iste o Vatan , Annemiz
onu her gün dövselerde,
Saclarini tarumar edip
yerlerde sürükleselerde,
Parselleyip en güzel yerlerini,
Satsalarda,
utanin der gibi inadina,
Sarip sarmaliyor cocuklarini...


Son söz:
Bir ülkede farkli irklardan,farkli dinlerden, farkli kimliklerden gelen insanlarin,
Yada o ülkenin Yerli halkinin
Sahiplenme duygulari,
o ülkenin nimetlerinden esit oranda faydalandikca kuvvetlenecektir.
Bir Yarimada düsünelim ki,
Denizlerinde Halkin yüzde 50 si belkide yüzmeden,
Piril piril gencleri sevdikleri ile bir Gün batimini seyretmeden,
Sahil seritlerinde dizilmis binlerce Otelde bir gece konaklayamadan
ölüp gidiyor...

Türkiyede en azindan yerinden cikmis bir dislinin
ahenk icinde dönmesi icin,
insanlarin ülke nimetlerinden en az ötekiler kadar faydalanmasi
bana göre kacinilmaz bir gercektir.
Buna giden yolda bellidir.

Ersoy Cav 2010

Mittwoch, 23. Juni 2010

Vatan üzerine ( Türkiye )

Bir cok insanin fark etmedigi bir cok sey var. Demek ki,insan gördükce,yasadikca,tecrübe edindikce,olaylari daha iyi kavrayabiliyor.Türkiye cok klise bir söylem olsada dünyanin en güzel,ülkesi.Cografi konumu,dogasi ,kültürü ve insanlari ile cok özel bir ülke.Ben bir Rus olsaydim,Yada bir Alman,Yada bir ingiliz,Türkiyeyi görüp tanidikdan sonra ,yine ayni seyi düsünürdüm.Ama kiskanclik gösterip bunu böyle rahat söyleyemezdim.Nicin Türk degilim diye üzülürdüm belkide.
Insanin,Milletini,vatanini,Topragini sevmesi,ancak kötü niyetli insanlar icin,irkcilik,yada asiri milliyetcilik olarak algilanabilir.
Ortada Dünyanin En güzel bölgesinde,verimli topraklari,renkli insanlari,bin yillara uzanan kültürü ile bir ülke var ise,onu samimi duygularla sevmek gerekir.Bu sevgiye kimin ne isim taktiginin da aslinda bir önemi yok.
`` Vatanini en cok seven isini en iyi yapandir `` diye bir söz ögrenmistik askerde.Aslinda bu sözü söyle de söyeyebilir insan `` Vatanini en cok Seven , onu en Cok elestirendir ``

Bir gün o güzel ülkede,
yasama veda etmeden önce,
yoksullugun en aza indigini,
Trafikde Arac kullanan insanlarin,hos görü ile davrandigini,
Siyasetcilerin,
Calmadan ,cirpmadan halki layik oldugu yasam düzeyine tasidigi,
Bilime ,teknige,sanata en yüksek degerin verildigini
Görmeyi cok isterdim...

Bir gün o Güzel ülkede,
Son nefesimi vermeden önce,
Genc kizlarla,Erkeklerin
Vatan sathinin her yerinde
El ele tutusup,sinemalara,
tiyatrolara gittigini ...
Annelerin,
Sehit tabutlarina sarilmadan
huzurlu yasamlar sürdügünü,

Görmeyi cok isterdim...

isterdim de...isterdim...

Ersoy Cav