Freitag, 20. August 2010

Ersoy Cav - Sehitler icin

Yirmisende henüz,sirtini yirtip cikmis,mutlak bir kirmizi,mutlak bir genclik,
mutlak bir ölüm...
Hayalperest yanaklarina utangac bir tebessüm yapisip kalmisti.
Yüzünün uyumus tavrinda, bizi utandiran bir sey vardi..Yirmisinde henüz,
Alacakaranikta,
Sirtini Yakip gecmis,
mutlak bir ates,
mutlak bir Aci,
Mutlak bir ölüm...

Babasini tabuta sarilirken gördüm,alnindaki cizgiler bir savas yikintisi,
Elleri Yoksullugun örseledigi bir harman yeri
Boncuk boncuktu gözünde yaslari,
Tenin ihtiyar cografyasinda,
Saganak yagmur,
Sakalinda,
olunmaz yaranin amansiz seli...

Animsadimda ,bakamadan henüz annesine:
Ne Cok severmis, daha bir bucuk yaslarinda bir cocukken,
düsüp kalirken
dizi acirken,
ilk yürürken
sehpalarin kenarlarina tutunurken,
Baba eve erken gelirken
kucagina alip ogulu,
Sevip koklarken,
Sevda anac anac, ana gögsünde Atarken...
Ve sonra
biyiklari terlerken,
Sarclarina ilk jöleyi sürerken,
Aynalari tanirken,
Harcliksiz okula giderken,
kitaplar okurken,
hayaller kurarken,
sinavlar verirken...
Yirtik ayakkabisindan,
eski pantolonundan,
mahcup utangac kacarken..
Ve sonra durdumda...
yüzüne baktim annenin...

Ateslerin kivilcimlari sönmüs gözlerinde,
kalbimi dövdü,
bir celik örsün üstünde,
hickirip ic cekerken,
dagitip saclarini,
ölenle bir ölürken,
Yakmasin isterdim bu ates,

Ellerini,

Elleriyle bir vakitler
ogula yemek yaparken,
saclarini oksarken,
gururla gögsüne bastiriken,
hastaliklarinda,
bas ucunda beklerken,
öperken
koklarken,
söze dökmeden,
tüm kalbiyle severken...

En son ardindan
boynu bükük bir mendil sallarken,
Telefonlara dikkat kesilirken,
gece yarilari
ogula susarken...
hic kimse görmeden aglarken...

Yirmisinde henüz...
Bahcelerinden geciyor cennetin ,ayaklari..
Hala cocuk ve hala hayalperest yanaklari,
Sirtinda,
Kahpe bir kursunun yarasi...

Gidiyor..

Ersoy Cav

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen