Dienstag, 7. September 2010

Ersoy Cav - Neden

Anlatmak istedigim bir resim var,gördügüm bir cok resmin arasindan siyrilip,kendini bu güne tasiyan.Simsiyah bir arkaplanin üzerinde,yildizli duruyordu biraz,biraz umutsuzlugu,biraz da insani anlatiyordu.Ellerimde simdi bakiyorum.

Gece yarisini gecmisti,Caddeleri saran hüzünlü karanligi,sokak lambalarinin isiklari delik desik ediyordu.Ellerim cebimde yürüyordum,birinci sokaktan sola saptim.Her yerden burnuma bozulmus meyvalarin kokulari dolusuyordu,ama bu rahatsiz eden bir sey degildi.Sehrin sokaklarinda ne bir insan nede bir Arac vardi.Hersey sanki bir seylere küsmüs gibi suskun ve sakindi.
Yürüdügüm caddede pazar kurulmustu,pazarcilar her seylerini toplayip gittikden sonra,caddede öbek öbek cöpler vardi,mevsimlerden yaz oldugu icin bu koku kacinilmazdi,isigin vurdugu yerlerde cöp ,sebze ve meyve kalintilarinin üstünde sinekler ucusuyordu,yürüdügüm istikamete dogru yol yokustu,yoruldugumu animsiyorum..
Bir kac dakika bu kirli caddede yürüdükten sonra saga acilan ince sokaktan bir ses duydum,adimlarim yavasladi ve durdum,sesin geldigi yöne kulak kabarttim,ayni sesleri bir kez daha ama daha net duydum,o yöne dogru dikkatlica baktim,derin bir karanlikla kapliydi sesin geldigi cadde, icimde karsi koyamadigim bir merak uyandi,sesin geldigi incecik caddeye saptim.

Hisirti sekilnde bir ses yigini ben yürüdükce cogaliyordu,yürüdüm karanligin icinde kaybolana, sese ulasana kadar yürüm,durdum..bir kararti hareket ediyordu ve bu sesleri o cikariyordu,gözlerimi kisarak secmeye calistim,evet arkasi bana dönük egilmis ve bir seylerle bahska hic bir seye ilgi duymadan ugrasiyordu.
Beni duyabilecegi kadar net ve yüksek bir sesle ona seslendim,yanitini bekler gibi kulak kabarttim,onu gecenin icinde zar zor secmekteydim.Bir kez daha seslendim,orali bile olmadi.oysa uzansam dokunabilecegim kadar yakinimdaydi,hisirtilar cikarmaya devam etti.
öyle merak etmistim ki onun kim oldugunu,cesaretimi topladim omuzundan tutup cektim,ürkek ve cevik bir hareketle bana döndü,bir an öylece kaldik,sonra ben catallasan sesimle kim oldugunu sordum,hic bir sey demedi,nefes alirken gögsünden cikan o kötü sesleri duydum.Hastaydi saniyorum,ve henüz yüzünü görmüs degildim,üzerinde yaz olmasina ragmen kalin paltoya benzer bir giyisi vardi,karanlikta kamburlasmis sirtini zar zor sectim,ve ellerinde ne oldugunu bilmedigim, bir seyler vardi.

Kolundan sakince tuttum,benimle gelmesini söyledim,vucudunun seklini hic bozmadan benimle geldi,karanligin icinden gectik,bu dar sokaga acilan caddeye geldik,onu isigin altina getirdim,yüzüne dökülen isik onu tedirgin etti,benim ise merakimi büsbütün gecirdi.
Yetmis yaslarinda bir adamdi,uzun kirli saclari ve sakallari vardi,gözleri öyle derinde ve kederliydi,yüzünün her yerinde bicak yarasi gibi derin cizgiler vardi,yem yesil gözleri öyle canliydi ki sasirdim,hic bir sey demeden yüzüme bakiyordu,agzinin kenarlarinda biraz önce yemege calistigi meyvelerin kirintilari duruyordu..Parmaklari da yüzü kadar örselenmis yipranmisti,kirli büyük ve kaba elleri vardi,Tepeden tirnaga onu süzüyordum,pantolonlarini coraplarinin icine sokmustu,deyim yerindeyse iki büklümdü,karsimda korkmus yada heyecanlanmis gibi duruyordu..
öylece bir kac dakika gecti saniyorum,icimde karsi koyamadigim bir agri alevlendi,yumusak sevecen bir ses tonuyla kim oldugunu sordum,bana yanit vermedi,elindeki meyveleri sikica tutmustu.Acmisin dedim,basini yavasca önüne egdi,ellerindeki ,o kokmus bozulmus meyvelere bakti,onun cektigi aci ve izdirap sanki görünmez bir bagla kalbimin icine akiyordu,gözlerim bugulandi,kendimi tutmak icin dislerimi gicirdattim,yanaklarimda bir kas yigini toplandi...
Elimi cebime soktum,ne kadar para var ise hic bakmadan paltosunun cebine sokusturdum,sonra arkami dönüp hizli ve sinirli adimlarla oradan uzaklastim.

Bombos caddede yürürken,yanaklarimi bir yaz rüzgarlari oksuyordu,baska zamanlarda bu rüzgardan öyle keyif alir,mutlu olurdum,simdi ise,mutsuzdum,aglamak istiyordum,bir agacin gövdesine kapanmak,ve hickira hickira aglamak istiyordum,bakislarimi kaldirip,gökyüzüne baktim,yildizlar el sallar gibi,parliyordu.
Yanaklarimdan ilik ilik damlalar bosaldi...
Gözlerim göklerin derinliklerinde...
Sordum...
`` Neden ,Neden,Neden...``









Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen