Dienstag, 13. Juli 2010

Ersoy Cav - Yasanan Düsler

mutavazi insanlarin yasadigi köyü andiran bir istanbul semtinde geciyordu hikayem,
Yollarda asvaltlardan cok kocaman delikler vardi,
ama bunlarin hic bir önemi yoktu.
herseyden bikmis insanlar öbek öbek oturmus kahve önlerinde,
gündelik seylerden konusup zamani öldürüyorlardi,
gelip plastik bir masanin,plastik sandalyesine oturdum.,
masada dagilmis gazeteler vardi,
bir cay söyledim,
umursamaz tavirlariyla birakip gitti garson,
gazetenin dagilmis sayfalarini,numaralarina göre toparlamayi denedim,
cayimi karistirdim,
sigara yaktim ve hemen önümdeki asvalt yolda oynayan cocuklari izlemeye koyuldum,
bu her gün assagi yukari ayni haberlerin oldugu gazeteyi okumakdan daha keyifli geldi o an bana,
cocuklar öyle yoksuldular ki,öyle üstleri baslari daginikti,
oynadiklari top patlakti ve vurdukca tok bir ses dagiliyordu caddeye
nese isince kosusuyorlardi o kir pas icindeki deri parcasinin pesinden,
mutluydular
cunku onlar cok fazla bilmiyorlardi,
kücüktü hersey,
en az kendileri kadar,
cocuk hic bir seyi bilmez...
yasamdan ögrenir sözü geldi bir an aklima,
ögrenecekler onlarda..
hem sigara icip hem bu güzel varliklari seyrederken
karsi apartmandan bir baska cocuk kafasini cikardi,
dar bir alni, merakli cakmak cakmak yanan gözleri vardi,
merakla saga sola bakti,
cevik bir hareketle elinin iciyle söyle bir burnunu sildi
sonra apartmandan disari cikti,
yürüyüsü biraz öteki cocuklardan farklilik gösteriyordu
bacaklari kendi kontrolunun disinda hareket ediyor gibi geldi bana ilk bakista
sonra oynayan cocuklarla oda oynamak istedi
onu ittiler
o kizdi
anlasimlaz bir seyler söyledi
bir ayagini sertce yere vurdu
sonra yine topun pesinden kosmayi denedi
öteki cocuklar onu yine ittiler
istemediler
yine anlasilmaz cümleler kurdu,
sinirli sinirli ellerini havada cevirdi
elimdeki cayi masaya biraktim
sigaradan son nefesi cekip küllüge bastim....


Elimle olayimin kahramanina isaret ettim
beni görene kadar ugrastim
o beni gördü
yanima gel isareti yaptim
geldi karsimda yüzünde ne var diyen bir ifade ile dikildi
öteki sandalyeyi cektim otur dedim
hemen cevik bir hareketle oturdu
yüzüme öyle bos bos bakiyordu
adin nedir senin dedim
biraz bakti yüzüme sonra yerinden kalkti
top oynayan cocuklarin topuna hucum etti
yine onu ittiler
yine bagirdi cagirdi
ve sonra ben isaret etmeden gelip az önce oturdugu sandalyeye oturdu
ben sormadan adini söyledi
bir sey icermisin dedim
omuzlarini havaya kaldirdi kücük basini biraz iceri cekti
su ic sen terlemissin dedim
basini bu kez saga kirdi
onayladi
suyu getirdiler
dur yavas ic dedim
hasta olursun
yüzünden bir tebessüm akimi gecti
alay eder gibi bir hali vardi tüm hallerinin
ama öyle sevimli öyle güzel bir cocuktu
hic bir sey yapmadiginda dudaklari acik ve öne dogru uzaniyordu
donuk bir bakisi vardi
beyaz tenli güzel bir cocuktu
yalniz o ötekilerden biraz farkliydi
arabalari severmisin dedim
yerinden ziplayacak gibi oldu
evet dedigini zar zor anladim
haydi seninle araba sürelim istersen
ellerini birlestirip parmaklarini bir birine dolastirdi
cok heyecanliydi
dur dur hemen degil dedim, sakin ol
tekrar sulari cekilmiscesine dinginlesti duruldu ve oturdu
senin topun yokmu dedim
beni oynatmiyorlar ki dedi
hayir senin topun yok mu
omuzlarini düsürdü alttan alttan bakti bana
yokki dedi
haydi hem seninle araba sürelim hemde sana bu civarin en güzel topunu bulup alalim dedim
ok gibi yerinden firladi
kolumu tuttu
basini koluma yasladi
ve beni cekistirdi
iceceklerin hesabini ödemeden kalktik
arabaya bindik
arkaya oturmalisin dedim
ama kesinlikle söz dinlemeyecegine derhal karar verdim
peki o zaman öne otur , ama emniyet kemerimizi baglayacagiz kapimizi kitleyecegiz
ama kesinlikle uslu duracagiz
her dedigimi harfiyen yapti
yalnit kornaya basmak ve teypteki sarkilari degismek senin görevin dedim
mutavazi semtimizde
kornaya basa basa yollanip gittik
sokaklarda araba yol aldikca
onun gözlerindeki mutlulugu
sevinci isiltiyi
heyecani
hizli cevik güzel hareketlerini doya doya icime cektim,
sonra bir magazanin onunde durduk
simdi inecegiz dedim
ama sen benim elimi hic bir sekilde birakmayacaksin olur mu dedim
onayladi
cadde kalabalikti basina bir is gelsin istemiyordum
indi
elimden tuttu
magazaya girdik
bir cok futbol topu vardi
sec birini dedim
besiktas dedi
siyah beyaz bir top secti
hemen oynamaya koyulmayi denedi
burda top oynanmayacagini söyledim
anlastik der gibi yüzüme bakti
arabaya bindik,
geri geldik..
arac durur durmaz
kafesten ucan bir kus gibi kendini yola atti
topunu gururla sektirmeye basladi..
oynadi oynadi oynadi..
kan ter icinde kaldi
herkes onunla oynamak istedi
o hic kimseyi itmedi
herkesle beraber oynadi
sonra bir ara gelip koluma sarildi
basini omzuma koydu
bir kez öptüm alnindan
haydi oynamaya devam et
dedim..
onlar oynadilar..
ben onlarin seslerini
neselerini
heyecan ve enerjilerini
doyasiya icime cektim...


E.Cav 2010

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen